Yürekte Büyüyen Yankılar
Hiçbir bekleyiş yıkmadı beni böyle
Masamda özenle koruduğum not defteri var şimdi.
Parmaklarım titreyerek bir bir çeviriyorum sayfalarını
Hep sen,hep sen çıkıyorsun.
Ayak bastığın topraklara
Yüzümü sürüyorum sanki sana değgin ebruli satırları okurken
Oyunda düşüp de dizleri parçalanan bir çocuğun
Avuntular araması gibi kalakaldım buralarda.
Özletmeseydin
Akıp gelseydin kurak toprakları ferahlatan sular gibi keşke…
Sen sustukça taş kesilir zaman
Karlanır yüreğim ilkyazda çiçekler domur domur açarken
Çarpıp böldüğüm en içinden çıkılmaz sayılar mıdır özlem
Nasıl kaybolur ufuk nasıl durulur denizler, nasıl susar dalgalar
Her günümden bin yıl çalan sensizliği ne ederim
Burada mı küflenecek tutukluluğum
Anlatmak istesem de anlatamam
Ama zincirlerin pasıyla deliniyor bileklerim
Sana dokunmadığım zaman boşalır bütün evren
Bütün objeler kaybolur birden
Ve birden kurur umudunu yitirmiş terlerim
Yalnızlık vururken saat başı
Hiçbir yol gözleyiş yıkmazdı beni böyle
İnan sevgili inan
Ben sensiz buralarda kendimi
Kavrulmuş küstümotları gibi bir ölüme teslim ederim.
Necdet Arslan