Rıhtım
yüksek ve ıssız bir kayadan
ansızın fark edilen
limansız bir rıhtımsın sen
arsız sazlıklar arasında
fonetiği olmaz yitikliğin
çünkü yeşil yosunlar dolanır ayaklarına
ıslaksındır
yorgunsundur
ve nicedir soluk soluğa
kapkara kaburgalarına mıhlanan
dikbaşlı dalgaların şehvetine maruzsundur
sabahsız
akşamsız
ve dahi umarsız
kimileyin
ciyaklayan yalnız bir martı gelir aşka
ve daireler çizer tepende
emrivakiyle gerekli kılınan bir fötr gibi konar
üryan başına
ne var ki
doğum tarihi meçhul
hatıraları geçersiz sayılan
ölümeyse rest ç/ekemeyen
rıhtım atığı sınıfına dahilsindir
söyle!
benden başka
acını soran oldu mu hiç?
ya son sözün ne?
Heidi Korkmaz