İzmir Gezilecek Yerlerini Yöresel Yemeklerini Tanıyalım
Türkiye Cumhuriyeti’nin 3. büyük kenti İzmir, 8000 yıl öncesine dayanan bir tarihe sahiptir. Tarihi Paleolitik döneme kadar uzanan kentin, büyük imparatorluklardan küçük uygarlıklara sayısız medeniyeti tarih boyunca barındırmış olması şaşırtıcı değildir. Dünyanın 7. büyük harikası olan Artemis Tapınağı İzmir’dedir. İncil’de adı geçen 7 kiliseden 3’ü İzmir sınırları içerisindedir. İzmir, Anadolu’nun Ege Denizi’ne açılan en önemli kapısıdır.
İzmir Gezilecek Yerlerini Yöresel Yemeklerini Tanıyalım
Binlerce yıldır bölgenin en önemli konumunda bulunan İzmir, sahip olduğu avantajlı limanı sayesinde ticaretin de merkezi konumunda.
Geçmişte ülke içerisinden çeşitli ürünler İzmir’e getirilip buradan denizyolu ile yurtdışına gönderilirmiş. Bu durum İzmir’i özellikle de Kemeraltı olarak adlandırılan bölgeyi ticaretin kalbi haline getiriyor.
Bugün Tarihi Kemeraltı Çarşısı uluslararası çapta ticari hareketliliğe sahip olmasa da canlılığını devam ettiriyor.
Aklınıza gelebilecek hemen hemen her ürünü bulabileceğiniz çarşıya yolunuz düşerse Kızlarağası Hanı’nda bir fincan kahve içmeyi ihmal etmeyin.
Konak’ta yer alan Kemeraltı Çarşısı’na İzmir’in her bölgesinden Konak güzergahına giden otobüs, minibüs, metro, vapur, tramvay gibi ulaşım araçlarıyla ulaşabilirsiniz.
Agoranın sözlük karşılığı çarşı, pazar, şehir merkezi gibi kelimelere karşılık geliyor. Ticaretin, dinin, politikanın, sanatın ve şehrin kalbi olan Agora tanrılara sunulan adakların, heykellerin ve anıtların bulunduğu bir mekân.
İzmir’in tarihi yerleri arasında ilk sırada yer alan İzmir Agorası’nın milattan sonra 2. yüzyılda Romalılar Dönemi’nde inşa edildiği tahmin ediliyor. İzmir Agorası en büyük ve günümüze kadar en sağlam gelen agoralardan. Bu tarihi mekândan çıkan eserler bugün İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
İzmir’in adını aldığı Smyrna geçmişte en az Efes ve Bergama antik kentleri kadar önemli bir konumdaymış.
Roma İmparatoruluğu’na bağlı olan bu kent imparatorluğun en prestijli haklarından olan imparator adına tapınak yapma hakkına tam 3 kez sahip olmuş.
Agora’nın da içerisinde bulunduğu antik kent ayrıca dünyanın en büyük antik tiyatrolarından birine ve stadyuma da sahip.
Antik kente ulaşabileceğiniz en zahmetsiz yol metroyu kullanmak.
Antik kente girişlerse ücretsiz.
İzmir’de gezilecek yerlerin sembolleşmiş figürlerinden olan Saat Kulesi 2. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yılı anısına Sadrazam Mehmet Said Paşa’nın isteğiyle yaptırılmış.
Kulenin mimarı ise Alman Konsolosluk binasına da yapan mimar. Kulenin saati Alman İmparatoru 2. Wilhelm tarafından hediye edilmiş.
Kulenin yapım tarihinden, 1901’den bu yana hiç durmayan bu saat bugün hala çalışıyor.
Saat Kulesi’ne başta ESHOT adı verilen şehir içi ulaşım araçları olmak üzere Konak’a giden tüm vasıtalarla ulaşabilirsiniz.
İzmir Körfezi’ne hâkim bir tepede yer alan Kadifekale Milattan Önce 3. yüzyılda Büyük İskender tarafından yaptırılmış.
Kadifekale zaman geçtikçe farklı uygarlıklar tarafından onarım görerek bugüne kadar gelebilmiş.
Helenistik ve Roma dönemi imzasını taşıyan surlar etrafındaki modern kentleşmeye rağmen tüm asaletiyle boy gösteriyor.
Kale içerisinde de Bizans dönemine ait sarnıç ve mescit kalıntısı mevcut.
Kadifekale ziyaretinizi girişte bulunan kafede körfez manzarasını izlerken yudumladığınız çayınızla taçlandırabilirsiniz.
Girişlerin ücretsiz olduğu Kadifekale’ye Konak, Bornova, Gaziemir, Fahrettin Altay gibi ilçelerden taksi veya özel aracınızla ulaşabilirsiniz.
İzmir’in Yahudi iş adamlarından Nesim Levi, Mithatpaşa Caddesi ve Halil Rıfat Paşa semti arasındaki güzergahını kolaylaştırmak için bu asansörü inşa ettirmiş.
Asansör inşa edilmeden evvel Halil Rıfat Paşa semtine ulaşabilmek için 155 basamaklı bir merdivenden çıkılması gerekiyor.
İki kule üzerindeki asansörlerden soldaki buharlı sağdaki ise elektrikli olarak inşa edilmiş. 1985’te restorasyona giren asansörlerden ikisi de o tarihten bu yana elektrikle çalışıyor.
Konak’a yürüme mesafesinde olan Tarihi Asansör’e Karşıyaka tarafından ulaşabilmek vapur seferleri aracılığıyla Konak Vapur İskelesi’ne gelebilir, kısa bir yürüyüş sonrasında asansörün bulunduğu noktaya ulaşabilirsiniz.
Metroyu tercih edecekseniz Üçyol’da inip yaklaşık 15 dakika yürümeniz gerekiyor. Bunun yanında Konak’a giden her otobüs sizi Tarihi Asansör’e ulaştırabilir.
Asansör’ün tepesine çıkmak için girişte hiçbir ücret ödemeniz gerekmiyor.
Farklı bir alemden gelmiş gibi olan bu yolun iki tarafında yol boyunca devasa palmiyeler uzanıyor.
Yolun zemini rengarenk ışıklarla donatılmış ve Yeşilçam’ın büyük ustalarına saygı amacıyla hazırlanmış isim plakaları mevcut.
Çok sayıda kitapçının ve takı, hediyelik eşya stantlarının bulunduğu Sevgi Yolu şehrin en hareketli noktalarından.
Alsancak Sevgi Yolu’na ulaşmak da bir hayli kolay. İzmir’in birçok bölgesinden kalkan otobüslerle Sevgi Yolu’na kolay ve zahmetsiz ulaşım sağlayabilirsiniz.
Kıbrıs Şehitleri Caddesi İstanbul’daki İstiklal Caddesi’nin ikiz kardeşi gibi fakat İzmir’in sıcaklığı ile daha sevecen bir çehreye sahip. Bu cadde mevsim ne olursa olsun enerjisinden hiçbir şey kaybetmiyor.
Birçok farklı türde mekânın bulunduğu cadde bir öğleden sonra arkadaşlarınızla buluşup kahve içebileceğiniz mükemmel mekanlar barındırıyor.
Konak’ın Alsancak semtinde bulunan caddeye ilçe dışından Konak’a gelen birçok araçla ulaşmanız mümkün.
Alsancak civarındaysanız işiniz çok daha kolay çünkü Alsancak semti bu cadde merkez alınarak oluşmuş.
Semtteki Bornova Sokağı’nı takip eden yol sizi caddeye ulaştırıyor.
Bir şarkıda İzmir adını duyduysanız o şarkıya mutlaka Kordon kokusu da sinmiştir.
Sabahın ilk ışıklarından günbatımına kadar geçen bir günlük sürede Kordon’un giydiği çeşit çeşit giysilere şahit olacaksınız.
İzmir’in sembolik noktalarından olan Kordon’da yeşil çimlerden mavi denizi seyretmek dünyanın en keyifli işlerinden.
İzmir Kordon boyu manzaralı bir akşam yemeği ile de bu keyfi katmerlendirebilirsiniz.
Alsancak semtinde bulunan Kordon Boyu’na otobüs ve metro ile kolayca ulaşabilirsiniz.
İlk olarak 1927’de Aya Vukla Kilisesi’nde hizmete açılmış olan Arkeoloji Müzesi 1984’te hak ettiği bir müze binasına kavuşmuş.
Konak Bahribaba Parkı bünyesinde bulunan 5000 metrekarelik bu modern bina içerisinde binlerce yıl öncesinden yakın tarihe kadar hemen hemen her döneme ait eserleri görmeniz mümkün.
Müzeye giriş 12 TL ancak Müzekart ile ücretsiz gezebiliyorsunuz.
Müzeye ulaşmak için Konak’tan geçen tüm ulaşım araçlarını kullanabilirsiniz.
Çankaya’da bulunan kilise İzmir’in en görkemli mabetlerinden biri.
1625 yılında inşa edilen yapı son restorasyonunun ardından daha da göz önüne çıkan freskleriyle estetiğin zirvelerinde bir mimari yapı.
İzmir’in hoşgörüsünün yaşayan en eski tanıklarından olan kilise dönem dönem ziyarete açılıyor.
Şehirde oldukça merkezi bir konumda yer alan kilise ziyaret edilebilecek noktalar arasında.
Kiliseye girişlerde ise herhangi bir ücret talep edilmiyor.
Çankaya meydanının yanında bulunan kilise Tarihi Kemeraltı Çarşısı’na 10 dakikalık bir yürüme mesafesinde. İzmir’in herhangi bir bölgesinden ise kiliseye en kolay ulaşım metro vasıtasıyla gerçekleştiriliyor.
Çankaya metro durağında indikten sonra 200 metre yürüyerek kiliseye ulaşabilirsiniz.
Yeşil ve mavinin uyum ve ahenk içinde olduğu İnciraltı’nda 1980’li yıllara kadar denize girilebiliyordu ve İnciraltı İzmir’in en rağbet görülen plajlarındandı.
Maalesef bugün İnciraltı’nda denize girilemiyor. Ancak şöyle temiz bir nefes almak isterseniz en doğru seçeneklerden biri kuşkusuz İnciraltı.
Birçok kafe ve eğlence mekanının da bulunduğu İncirialtı’na yolunuz düşerse midye dolmasının tadına mutlaka bakmalısınız.
Bu arada İnciraltı Kent Ormanı’na giderek denize nazır piknik yapabilir ve mangal yakabilirsiniz. Balçova’da bulunan İnciraltı’na İzmir’in birçok bölgesinden otobüsle ulaşmanız mümkün.
Ayrıca İnciraltı Adnan Menderes Havalimanı’na sadece 15 dakikalık bir uzaklıkta yer alıyor.
Şayet İnciraltı’na deniz yoluyla ulaşmak isterseniz Üçkuyular ve Bostanlı arasındaki vapur ve deniz otobüsleriyle İnciraltı’na ulaşabilirsiniz.
İzmir’in Meşhur Yemekleri
Ege Bölgesin geleneksel lezzetlerini barındıran İzmir, genellikle çeşitli otları ile bilinmektedir. Birçok organik semt pazarı bulunan İzmir’in zeytinyağlıların İzmirliler için ayrı bir yeri vardır.
Özellikle İzmir, Çeşme’de ünlü olan Kumru, susamlı olarak özel hazırlanan ekmekler ile hazırlanmaktadır. Bir sandviç çeşidi olan Kumru’nun içerisine ise domates, sosis, salam ve İzmir’in meşhur tulum peyniri konulmaktadır.
İzmir’de Kumru dendiğinde akla ilk gelen meşhur mekan ise Kumrucu Şevki’dir.
Boyoz, birçok kültürden insanın birlikte yaşadığı İzmir’de genellikle sabah kahvaltılarında tüketilen bir hamur işidir. Geçmiş tarihte Sefaradlar tarafından yapılmış ve İzmir’e kazandırılmış olan boyoz, genellikle yumurta ile tüketilmektedir.
Mayasız bir şekilde hazırlanan boyoz yağ içerisinde bekletildiğinden dolayı biraz yağlı olsa bile İzmirliler için vazgeçilmezdir.
İzmir’de boyoz dendiğinde akla ilk gelen isim Dostlar Fırını’dır.
İzmir’in genellikle Karaburun, Urla ve Mordoğan bölgelerinde yetişen bu çok faydalı sebze, İzmir mutfağı ile özdeşleşmiştir. Birçok yapılma çeşidi olan enginar, diğer yörelerde çok fazla bilinmemektedir. İzmir’de bahar aylarında Enginar Festivali bile yapılmaktadır.
İzmir’de meşhur bir sokak tatlısı olan Şambali, her köşe başında karşınıza çıkabilecek seyyar satıcılarda satılmaktadır. Bol şerbetli irmikle yapılır ve üzerine fıstık konularak servis edilir.
Özellikle Kemeraltı Çarşısı’nda bulunan Şambali, İzmir’de tadılması gereken tatlılardandır.
İzmir’in meşhur lezzetlerinden biri olan Kelle Söğüş, çeşitli sakatatlardan yapılmaktadır. İzmir’de denenmeden dönülmemesi gereken Söğüş, genellikle ekmek arası servis edilmektedir.
İzmir’de Söğüş dendiğinde akla ilk gelen mekan ise Hisarönü Söğüş’tür.
Adından da anlaşıldığı gibi İzmir ile özdeşleşen bir tarife sahip olan İzmir Köfte, İzmir’in kendine özgü tatlarındandır. Ünü tüm ülkeye yayılan köfte ilk olarak yağda kızartılır daha sonrasında patates, soğan ve yeşilbiber fırına sürülüp servis edilmektedir.
İzmir dendiğinde genellikle akla at çeşitleri gelir fakat İzmir Köfte yıllardan beri şehrin adını taşıyan tadına doyamayacağınız et türlerindendir.
İzmir Köfte dendiğinde akla gelen ilk mekân ise Köfteci Salih’tir.
İzmir’in et yemeklerinden biri olan Sura, kuzu kaburgasından veya tavuktan yapılmaktadır. Genellikle Kurban Bayramları’nda yapılan Sura’nın içerisine baharatlı iç pilav konularak bakır tencerede pişirilir. Geleneksel bir lezzet olan Sura yemeğini tatmadan dönmeyiniz.
İzmir Gezilecek Yerlerini Yöresel Yemeklerini Tanıyalım adli makalemizi okumadan tatil plani yapmayin
baSbeLaSi
Kızları Kadar Güzelsin İZMİRİM.. Emeğinize Sağlık
Carizma
Yureginize emeginize saglik Arkadaslar cok guzel seyler yapiyirsunuz sizlerlen gurur duyuyoruz lazan.net sizlerlen gurur duyuyor
SamueL
Masallah baya varmıs