Heyecan
Acaba kimdi bu gelen
Ayak sesleri tanıdıktı
Kalbinin atışını duydu ta ordan
Yerinden çıkacakmış gibi atan kalbinin sesini
Saçının dalgalanışını hissetti
Bi’ kar tanesi gibi süzülen saçını
Bi’ tek gözlerini göremedi
O ceylan bakışlı gözlerini
Kadın
Ağır ağır çıktı basamakları
Durdu
Düşündü
Acaba geri mi gidecekti?
Adam, kadının yüzündeki çaresizliği gördü o an
Hayatını zindan ettiği adamda olmayan çaresizliği
Sonra karar verdi
Girecekti o odaya
Ne pahasına olursa olsun
Görecekti son kez
Ama bir ses onu vazgeçirdi
“ANNE” diye bağıran bir ses
Evlenmiş miydi yoksa
Silip atmış mıydı onca yaşanmışlığı
Silip attıysa niye gelmişti
Tam kabuk tutmuşken neden tekrar kanatmıştı yarayı
Adam, bir anlam veremedi
Baktı etrafına
Kalkmak istedi
Bir çift laf etmek istedi
Yüzüne karşı durup
“NEDEN” diye sormak istedi
Zorladı kendini
Sanki yıllardır kalkamadığını unutmuş gibiydi
Bir anda
İçinde bir kıpırdanma hissetti
Heyecandı bu
Aşk heyecanı sandı
Yeniden doğmanın heyecanı
Heyecan, adamın içini iyice sardı
Öyle bi’ sardı ki
Adam nefes alamadı sonunda
Öylece bakakaldı tavana
Halbuki o gelen heyecan
Ölüm heyecanıydı
Yıllardır beklediği an
Gelmemesi gereken yerde gelen bir gerçek
Kadının gözlerinde olan bir gerçek…
Remzi Solak