Doğum Günü
Sen bilmiyordun…
Ben seni hep yaşadım içimde ülke ülke
Sen görmedin beni
Ben her gece geldim rüyalarına
Yatağında yanına kivrildım gecelerce
Ve yüzünü izledim saatlerce
Sen duymadın
Ben radyoda çalan her şarkıda seninle eşlik ettim
Bizim şarkımız çalar umuduyla her gün radyo başında bekledim saatler boyunca
Sen hissetmedin
Ben hissettim senin ruh halini en derinimde
Bazende kendimi aldattım çocukça
Ben mutsuzsam o da mutsuzdur dedim
Ben neşeliysem o da neşeli
Seni hep benden bildim belki de
Ayrılık vakti yaklaşırken bile
Gözlerimi doğacak güneşten ayirmadim
Ve seni diledim Tanrı ‘dan her gece
Doğum günün yaklaşırken;
Yüreğimde binlerce güvercinler
Kendi doğum günüm olsa mutlu olmazdım bu kadar oysa
Hiç bilmiyorsun …
Ayrılık vakti gelip çatlarken;
Ve senin doğum gününe günler kala
Yine kendimi sana doğum günü hediyesi bakarken buluyorum
Yine masum bir telaş acaba ne alsam mutlu olur diye …
Durduramıyorum…
Yine saatler seni gösteriyor
Nereye baksam senin suretin beliriyor karşımda
Bazen iskeleye gidiyorum; vapurdan inen insanlara bakıyorum çocuksu bir heyecanla
Bazende bir tren garına gidip gün boyu orada bekliyorum neyi ,kimi beklediğimi bilmeden…
Binlerce surette senin suretini aramak
Arayıpta her defasinda bulamamak..
Kalabalıkta yalnızlık yaşamak…
Öldürüyor beni bilmiyorsun…
Çıkıp geleceğini düşünmüyorum eskisi gibi
Yine de umut kuşun ekmeği…
Sen sevgime hiç inanmadın
Fakat seni en derinimde bir yerde çok sevdim ben
Ve inan ben bunu yeni öğrendim
Şimdi sen söyle hadi
Vuracak mısın beni uçurtmalarimdan ?
Bahçemin çiçeklerini koparıp atacak mısın yada üzerine ayaklarınla basacak mısın ?
Rengârenk balonlarimi ellerimden çekip gökyüzüne bırakacak mısın?
Elma şekerine çocuk kalbimi küstürecek misin ?
Lunaparklar canımı mi acıtacak artık ?
Ruhum ruhuma hiç sığmayacak mı ?
Gideceksen benden..
Terk edeceksen ruhumu ruhundan
Al penceremin önündeki serçelerini
Götür uzaklara…
Çek perdelerini yüzüme!
Bütün pencerelerini kapat!
Süzülmesin ışığım odana
Ne ışığın olayım ne karanlığın..
Kapat ki ;
Kapat ki ;
Girme ihtimalim olmasın yuvandan içeri…
Tek kişilik dünyana..
Sonra adımı unutacak kadar sarhoş ol
Bensiz mutluluğu düşün..
Hayal et işte…
Ruhunu ara…
Kaybettiğin ruhunu ara..
Kapanan bütün kapılardan geç
Son kez dön de bak
Belki biri kapanmamıştir
Kapansa da çal son kez kapıyı
Yada çalma…
Hâlâ gitmedin mi sen ?
Fazla tuttum seni yine
Bakma öyle yüzüme
Gidecek cesareti bulamam kendimde
Ama sen inandığın şeyi yap …
Sandra Şentürk