Birkaç Satır
Karatma gecelerinde hep böyle olur işte
Uçuşan gri küller gibi örselenir ses
Sonra sancı çekerek çarpar duvarlara
Dermansız kalan aşk için dökülür göz yaşları
Sanırsın ki yavrusunu kaybeden kuş
Ağıtlar döker yana yakıla
Ayazda bir başına kalır da tomurcuk
Bu yüzden pare pare hüzünlenir
Parçalanmış ruhtur bu an’ın öteki adı
Tarihini yok sayan beden sessiz
Feryatlar kimsesiz kalır
Sayıklamalar zehir zıkkım
Başkaldırılar yorgun
Damarlı taşlar gibi tam orta yerinden yarılır umut
El ayak ansızın düğümlenir.
Bir çingene çocuğuyum ben
Hazanlardan medet uman çaresizliğe aldırmadan
Dört mevsim yedi iklim
Dudağımda çapkın ıslıklar çoğalıverir
Ey aşk
Ey ışıkta gölge oyunu
Ey beni yıkayan duru su
Seni
Benden daha iyi kim tanıyabilir
Yalnız senin bakışların
Tümlenmiş bir yarının
Sarsılan saydamlığını kavurur
Ufalanmış ürpertili sancıdır çektiğim
Tutsağı olduğu sevi’nin yüreğine karışır
Tuz gibi erir de kaybolur
Unutma ki
Nadasa bırakılmış toprakların
Sulu sepken yağmurlara hasret kalışı gibi
Nefesini bekliyorum.
Ben sensizken
Hangi duayı okusam
Yine umarsız kalıyorum.
Necdet Arslan