Bağırıyorum
işte yine yazabildiğime kadar keder sayfalar
psikozlu hayaller dumanlı yaşlı gözleri izler
bir gece yarısı çağrısı kadar aşkımız
sadece melankoli ve nostaljiden ibaret
biz işte ancak hissedebiliyoruz acıyı
öyleyse acıdan başka bir hissimiz kalmamalı
günler elbette geçiyor seneler gibi
sınırda yaşarken neden aşağı atlamamalı
söyle ki doğmak için ölmek gerekmez
ölüm takıntımı al hibemden usulca
ben de söyleyeyim ki kemanın yine kalmışsa tek teli
onu da vahşice koparmalı
bir sebep söyle
neden öldürmemeliyim kendimi
ben mürekkebi içiyorum su içer gibi
kavuşmak istiyorum çok sevdiğim yazarlara
delirmenin kıyısında küçük bir balıksam ben
fanusun kenarında yıllardır bekleyen
beni nasıl kurtarmalı
ya inanıyorsam toprakta da yaşayabileceğime
bunaldın defalarca bunaldın
herkes kaldıramaz hasta yürekleri ve bu düşünceleri
kalemimi beynime batırsam
kelimelerim annelerini bulur muydu
ya ıslanan kağıdım
yırtılmak bilir miydi hiç
ben ölürken
ben öldürürken kendimi yine bir böceğe basar gibi
işte tam da o zaman söyle
söyle! nedir yaşamak?
Miray Seyyar