Geceye Vuran Sisler
Dağların doruğunda,koşuyorken nefessiz,
Hasret denen yangının,alevlerinde sessiz.
İhanete vururlar ,bir gün senide acı,
Türküler kalıverir,dillerinde ritimsiz
Duman oldun birden,uzaklaştın yanımdan,
Gök mü yere indi ne,deprem’mi oldu birden.
Köreldikçe umutlar ,acı veriyor hisler,
Dağılır belki sabah,geceye vuran sisler.
Bir birine aşk ile,bakışıp duran gözler,
Sis girmiş arasına,ayrılıvermiş birden.
İnce bir sızı gelir,kalbin derinliğinden,
Sanki can koparılır,bu sancılı canımdan.
Hüzünlerde dolaşır,akşam onunca gönlüm,
Denize düşen ayın şavkı vurdu yüzüme.
Akş denilen bu oyun, bilmem’ki kaç fasıllık,i
Dramatik bitiyor , oyunun son perdesi.
NEFRED
Çok güzel
meftun
Hava puslu, soğuk. Kırlar koyu kırmızı, saman sarısı, ölü yeşil. Kış gelmek üzere oysa ki gönül kışa girmeye hazır değil. - Nazım Hikmet Ran