Buğulu Pencere
Dışarda kar yağıyor sevgili.
Ağrılar girerken başıma, kaleme alıyorum bu dizeleri.
Her tarafım darmaduman,
İçimde bir sübyan yatıyor.
İnan ki fikrim karman çorman.
Tabutun üstünde üç çehre görüyorum;
Biri gencecik, solmamış umutları
Birinin ağırmış saçları, döküyor omzundaki yükleri
Biri var ki… İşte o neşesinden kurumuş.
Kırgınım sevgili.
Sana kırgınım.
Cepte beş parasız,
Eve ekmek götürmeye çalışan bir babanın mahcubiyeti var üstümde.
Sevdiğini avuçlarından düşürmüş bir kadının kederi,
Şuurunu yitirmiş bi meczubun seferi,
Dul bir günahkarın cefası,
Elleri cebinde, kaldırımlarda bir evsizin sefilliği.
İşte öyle ahvallerdeyim sevgili.
Kırgınım sevgili,
Sana kırgınım.
Derdim sen değil, derdim ben değil.
Derdim meltem rüzgarları, kar taneleri değil.
Derdim biz sevgili;
Öyle mahcup, öyle aşık.
Cansu Güleç