Uzayıp Giden Bir Şiir
Sararıp soluyor günler
Yapraklar güz kokulu şiirler
Bana bir yer vermedin yüreğinde
İç sesim faili meçhul oldu gidişinle
Sevdan alnımdaki yazı
Gidişin yürekteki kazı
Ay ışığının örttüğü yoksul sevgimdi
Seninle paylaştığım geceler
Sıcaklığında gitti seninle üşüyorum
Bana ödettiğin bedellerden biridir
Ağzımdaki pas tadı, dilimdeki kilitler
Tanımadığım bilmediğim acılarla
Açtığın onmaz yaralarla baş başa bıraktın
Ahım tutacak elbet bir gün seni…
Gölgem ve imzam kalacak lanetli gözlerinde
Geleceği seninle süslemekti arzum olmadı
Anlatmadıklarım sensiz kentteki acılarla
Suskunluğum tükenmişliğime tanıktı
Vuslatsı uykular ve adı yaşamak olan zulüm
Sen terki diyar eyledin sana alışmış kentten
Bir heykel soğukluğunda yalnız yaşamak
Çaresizliğin elinde eski kırık bir oyuncak
Ne zaman yaz yağmurlarında ıslansam
Sel olur akıp gider gözlerimden hasretin
Kasırgalar kopar isyanımdır çığlıklarım
Mahşer gününe döner gecelerim sabahlarım
Ağrılara yaralara dayanmaya gücüm yetmez
Elde kalan ne bir baksan deste, deste kederler
Vurulurum pusularda kahır kurşunlarıyla
Ah içtim damar şarkılarla ağladım, ağladım
Bu bir aşk şiiridir bildiğiniz türküsü de var
“Uzayıp giden o tren yolları
Açılıp sarmıyor yârin kolları” *
Uzayıp gidiyor böyle bu bir aşk şiiridir
Her final gelecek yeni şiirlerin başlangıcıdır.
Dinmez Er