Kitap Kokan Aşklar
Bir gül hapsolmuş ahşap kokan tozlu raflardaki adı çoktan unutulmuş bir şair in kitabının arasına.
Bir kuru gül ki, mektup tan daha manidar.
İhtiyaç duymaksızın anlatıyor aşkını,kelimeleri susturup.
Bİr cansuyu buse ister gibi ; yağmura eş gönül pınarından.
Utangaç sayfaların arasında geçen onca sevgisiz yılların saman çöpüne çevirdiği yapraklarına.
Unuttuğu ne aşk ne buse nede sevgi sadece.
Gülkurusu rengini nereden almıştı acaba.
Deli dolu esen bir rüzgar ile ayrılmış tı,
Bu kestane kokulu hapishane den.
Açık pencere davetkar ıslıklar çalarak savururken tülleri.
İlk ışıkları idi sabahın. Çocuk cıvıltıları henüz uykuda.
Ne vakittir oradaydı, ne vakittir aşkın zindanlarında.
Belkide gitmemeliydi rüzgarın sesine
Dönmeliydi tozlu raflardaki aşk kafesine.
Düşündü varmıydı bir adı, yada bir rengi gülün.
Yoksa isimsiz önüne mi katmıştı onu ölüm.
Başka zindan istemiyordu alışmış tı buna,
Dönüverdi kitapların arasına esen rüzgarla..
Bir titrek bir el aldı hemen onu nazik ve ürkek.
Dudaklarının arasından çıktı şu cümle iç çekerek :
“Vermişti bunu bana, ilk aşk buse m ile ; civan bir erkek”..
İki damla gülsuyu ile koydu beni şiirlerin arasına +
O anda fark ettim, şöyle yazıyordu sayfanın alt kısmında.
“Sevgilimin anısına”Paşa Varol (Jkl)
asmar
emegine saglik